Davul zurnayla kutlanan boşanma, yıllar süren bir dramı başlattı

Sakarya’nın Sapanca ilçesinde yaşayan Özgür Timuremre, 2017 yılından bu yana kızını görebilmek için hukuk gayreti veriyor. 2019 yılında davul ve zurnayla boşanmasını kutlayan eski eşi tarafından kızının manipüle edilerek kendisinden uzaklaştırıldığını öne süren Timuremre, “8 yıldır her ay iki kere 550 kilometre yol gidiyorum, son 3 yıldır ise kızımı yalnızca 2-3 dakika görebiliyorum” dedi.

Sapanca’nın Kırkpınar Mahallesi’nde yaşayan Timuremre, 13 Kasım 2019 tarihinde resmi olarak boşandığı eski eşi İ.A.’nın, İzmir Adliyesi önünde bando ekibi eşliğinde yaptığı kutlama manzaralarının toplumsal medyada ilgi gördüğünü hatırlatarak, kızının “ebeveyn yabancılaştırma” sendromuna maruz bırakıldığını sav etti.

Kızını görebilmek için yasal yolları sonuna kadar kullandığını söyleyen Timuremre, toplumsal medyada da “vazgeçmeyenbaba” ismiyle açtığı hesabında kızına olan sevgisini ve verdiği çabayı paylaşıyor. Timuremre’nin çektiği görüntülerde ise kızının, “Ben sarılmayacağım, annem müsaade vermiyor. Anneme söyleme bunu kızar bana” ve “Hayır, sarılma babana diyor. Ben sarılmak istiyorum lakin o istemiyor” telaffuzları de dikkatlerden kaçmadı. Görüşme merkezinde kızına sırf 2-3 dakika müddetle, dokunmadan kavuşabildiğini belirten Timuremre, meskeninde ise kızına ayrılmış odada onun kullandığı elbiseleri koklayarak hasret gideriyor. Anne İ.A. ise baba Timuremre’nin tezlerine ilişkin İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklama yapmayacağını ve kızının bahis olduğu hiçbir haberin yapılmasını istemediğini belirtti.

“Ben kızımı hiçbir vakit bırakmadım”

Kızını görmek için 8 yıldır her ay 2 kez 550 kilometre Sapanca’dan İzmir’e gittiğini aktaran Özgür Timuremre, “Son 3 yıldır, kızımı bir görüşme merkezinde 2-3 dakika kadar kısa bir mühlet görebiliyorum. Boşandığım kişi toplumsal medya fenomeniydi. Sanırım kendisine katkıda bulunacağını düşünerek 2019 yılında boşanma duruşması çıkışında bando takımı eşliğinde 5-6 bayan oynadı ve o görüntü çok ilgi gördü. Kendisini uyardım, ‘Benim kızım büyüdüğü vakit, görüntüleri görecek ve bu görüntüler ergen bir çocuk için uygun bir imaj değil’ dedim ve bana, ‘Ben soyadıma kavuşmayı kutladım, diğer bir gayem yok’ dedi. Kızım 2013 yılında doğdu ve ayrılık kararı aldığımızda 4 yaşına girmek üzereydi. Ben 2017 yılının mayıs ayında konuttan ayrıldım lakin ben kızımı hiçbir vakit bırakmadım, her vakit görmeye gittim. Bana verilen yasal mühletleri kullanmaya çalıştım hatta fazlasını talep ettim. Ben kızımın karşı taraftan manipüle edildiğini düşünüyorum. Burada bilimsel bir taktik olan ‘Ebeveyn yabancılaştırma’ sendromu kullanılıyor. Bunu ben çok araştırdım. Velayeti elinde bulunduran ebeveyn tarafından karşı tarafa uygulanan 17 stratejinin 13 adedinin, bana ve kızımı uygulandığını fark ettim. Şu anda benim kızım birçok şeyi kendi kararıymış üzere söylüyor fakat ben bu türlü olmadığını düşünüyorum. Ben bu hususta da hukuksal uğraşımı devam ettireceğim” dedi.

“Manipülasyonlarla kızım benden uzaklaştırılmaya çalışılıyor”

Manipülasyonlarla kızının kendisinden uzaklaştırılmaya çalışıldığını öne süren Timuremre, “2017 yılında birinci kere Ödemiş’te kızımı görmeye gittim. Kendi aile ortamlarında güç kaideler altında kızımı gördüm. Kızıma bir soru sordum ve kızım bana annenin söyleyebileceği bir şey söyledi. Bende o soruyu tekrar sorarak kayda aldım. Yaklaşık 7 yıl boyunca bu manzarayı ben kendi başıma izledim ve kimseye de izlettirmedim. Son periyotta artık bu yapılan manipülasyonların farkına varılsın diye beşerlerle paylaşmaya başladım. 4-5-6 yaşlarından itibaren ufak ufak, ‘Babana gidersen üzülürüm, çok uzun mühlet kalırsan ben özlerim seni, dün çok uzun kaldın, bugün ben sana biraz kırıldım’ üzere manipülasyonlarla kızım benden uzaklaştırılmaya çalışılıyor. 8 ya da 9 yaşlarındaydı manipülasyonlar o kadar çok artmaya başladı ki, gelmeme karşın kızımı görmeden geri dönüyordum. İsimli Takviye Hizmetleri üzerinden, yasal hakkımı kullanarak kızımı görmeye başladım. Sebebini bilmediğimiz bir biçimde kızım orada benimle görüşmek istemediğimizi söylüyor. Oradaki uzmanlarda mevzuyu tam tahlil edemedikleri için çocuğun teslim edilemediğine dair bir tutanak imzalanıyor ve sonrasında biz oradan ayrılıyoruz. Aslında 2-3 dakika için 550 kilometre yol kat ediyorum. Bende bunu hak etmiyorum, benim çocuğumda bunu hak etmiyor” diye konuştu.

“Evlenmek ne kadar doğalsa boşanmakta o kadar doğaldır”

Açtığı toplumsal medya hesabı sayesinde, kendisi birçok insanın olduğunu fark ettiğini belirten Özgür Timuremre, “Evlenmek ne kadar doğalsa boşanmakta o kadar doğaldır. Burada yalnızca tek bir nokta, annelik-babalık misyon ve sorumlulukları her vakit devam eder. Münasebetiyle hiçbir ebeveyn, çocuğa öbür ebeveyni kötülememelidir. Zira çocuklar hem annesini hem de babasını eşit oranda hak ederler. Türel ve ruhsal olarak devam eden uğraşımı tıpkı vakit da öteki bir platforma da taşımak istedim zira karşı taraf toplumsal medya fenomeni. Tek taraflı yargılamalar, bilmeden tenkitler, bana ve babalığıma karşı linçler oluyor. Birtakım beşerler bilmeden ve tek taraflı yargıladıkları için sonrasında helallik istediler. ‘Sonuna kadar helal olsun’. Bunları fark edince toplumsal medya platformu üzerinde hesap açtım ve kızımla yaşadığım hoş anları orada anlatmaya ve yayınlamaya başladım. Birebir vakitte ebeveyn yabancılaştırma sendromu üzerinde de kimi bilgiler vermeye başladım ki, toplumda da bu konuda bilinçlenme oluşsun. Keza çok hoş yansılar aldım, bu gayretimi bilmemiş olan beşerler, ‘Sen burada mıydın? Biz uzun vakittir seni çocuğuyla ilgilenmeyen, terk etmiş bir baba sanıyorduk, hatta kimilerimiz senin öldüğünü sandık’ diyen beşerler oldu. Her hafta boşanma sürecinde kızımla yaşadığım anları toplumsal medyaya yüklüyorum ve oradan hoş yansılar alıyorum. Birebir vakitte benim üzere çok insan olduğunu gördüm. Bayan ya da erkek çocuğunu görme konusunda gayret veren ancak karşı tarafın manipülasyonları ya da engellemeleriyle çocuklarını göremeyen insan varmış. Bu bahiste şuurlu olan beşerler birbirlerine bilgi aktarıyorlar, birbirlerini olumlu tarafta yönlendiriyorlar. Aslında bir nevi yararlı da oldu bu durum” halinde konuştu.

“Hayatımda birinci kez sanık olarak mahkemede yargılandım”

Sahte rapor alınarak yargılandığını, bu yargılamadan beraat ederek karşı tarafa dava açtığını ve bu davayı kazandığını aktaran Timuremre, “Şiddete eğilimli olduğuma dair uydurma bir rapor alınarak 2017 yılında beni mahkemeye verdiler. Hayatımda şahit olarak bile mahkemeye çıkmamıştım, birinci kere sanık olarak mahkemede yargılandım. Yaklaşık 3 yıl sürdü ve evrak ile bilgilerle aklandım. Benim bu türlü bir kabahati işlemediğime kanaat edildi ve hakim beraatıma karar verdi. Bende karşı tarafı kamuyu ve mahkemeleri palavra kanıtlarla aldatmaktan mahkemeye verdim, kendisi buradan bir ceza aldı. Benim niyetim ceza alması yahut mahpus yatması değil. Hem kızıma hem de bütün insanlara basın yoluyla bunlar anlatılıyor. Tahminen de benim kızım beni bu türlü biliyordu yıllar boyunca. Tahminen de bu sebepten ötürü benden uzaklaşmış olabilir. Yavaş yavaş büyümeye başladığını fark ediyorum kızımın, muhakkak bir düzeye ulaştığında tahminen birtakım şeyleri fark etmesini sağlamaya çalışıyorum. Kızım, bir gün birlikte geçirdiğimiz hoş anları izler umuduyla da ekiliyorum görüntüleri. Kimi gerçekleri kendi aklıyla fark eder diye de bu paylaşımları yapıyorum. Canım kızım, boncuk kızım ben seni çok seviyorum, senden hiçbir vakit vazgeçmeyeceğim. Ben ve ailem senin buraya geleceğin günü hasret ve sabırla bekleyeceğiz. Seni çok seviyorum” sözlerini kullandı.

“Kötülenen ebeveyn sevgi ve temas göstermek istediğinde çocuk bunu şiddetle reddedebilir”

“Ebeveyn yabancılaştırma sendromu” hakkında görüşünü belirten Psikolog Bünyamin Mert Bürtek ise “Boşanma sonrasında yaygın görülen sendromlardan bir tanesi de ebeveyne yabancılaşma sendromudur. Son vakitlerde boşanmalar sık olduğu için bu sendromu da çok sık görüyoruz. Boşanma sonrasında anne ve babanın, başkasını kötülemesiyle ortaya çıkan bir durumdur ve tabi ki çocuğu ağır bir gerilim altına alabilir. Sendromun yaygın görülen durumlarına baktığımızda, çocuk kötülenen ebeveyn hakikat ve hoş bir şey söylese bile dinlemeyebilir, buna karşı gelebilir. Kötülenen ebeveyn sevgi ve temas göstermek istediğinde çocuk bunu şiddetle reddedebilir, öfke gösterebilir. Çocuk, alakasız durumlarda bile ebeveyni suçlayabilir. Çocuk, suçlanan ebeveyne ne kadar düşmansa, suçlayan ebeveyne de bir o kadar bağımlılık gösterir ve bu da başka bir sıkıntıdır. Zira çocuk artık iki ebeveynden birini sildiğinde başkasına daha bağımlı hale gelecektir bu da okulda bile sorun oluşturabilir. Boşanma; çocuk için esasen sıkıntı bir süreç ve çocukları en fazla kaygılandıran durum belirsizlik. Boşanma sonrasında ne yaşanacak, başına ne gelecek bunlar çocuk için ağır bir belirsizlik demek bu kadar telaşlı bir periyotta annesi, babayı yahut babası anneyi karalarsa çocuk çok daha fazla gerilim yaşayabilir. Bir anne yahut bir baba ne kadar makûs olursa olsun bunu yaşı ilerledikçe çocuğun şahsen kendisinin deneyimlemesi gerekir. Çocuklar kolay düşünürler anne yahut baba başkasının hakkında düşmanca kelamlar söylediğinde çocuk artık iki değil bir destekçisinin olduğunu düşünür ve kendisini yaşıtlarından daha şanssız görmeye başlar. Bu sendromu yaşamamak için tahlil kolay, boşanma sürecinde çocuğa inanç verilmeli, süreçle ilgili şeffaf bilgiler sunulmalı, tutulabilecek kelamlar verilmelidir. Anne baba hakkında, baba da anne hakkında olumsuz konuşmamalıdır. Velayeti alan taraf, karşı tarafın makûs bir alışkanlığı yoksa çocukla sık sık görüşmelerine müsaade vermelidir” dedi. – SAKARYA

About The Author

admin

See author's posts